… iken, esna(sın)da, sıra(sın)da.
He was often ill as a child: Çocuk iken (çocukluğunda/çocukluğu
esnasında) çoğu zaman hasta idi.
As a child, I used to think so: Çocuk iken ben de öyle düşünürdüm.
He went out (just) as I came in: (Tam) ben girerken o gidiyordu.
One day, as I was sitting … : Bir gün, ben otururken …
They were murdered as they lay asleep: Uyurken (uyku esnasında) öldürüldüler.
Conjunction